2016/01/16

Gözlerindeki Canavar - J.M.Darhower


Gözlerindeki Canavar - J.M.Darhower
Puanım 5/4,5
Kırmızı Başlıklı Kız, Koca Kötü Kurt'a âşık olursa… Ignazio Vitale iyi bir adam değildi. Onu ilk gördüğümde tehlikeyi sezmiştim. Karanlık ve öldürücü… Büyüleyici ve ürkütücü... İstediğim her şey ve ihtiyacım olan son şey... Saplantı…

Beni ağına düşürmesi, yatağa atması ve hayatına dahil etmesi çok uzun sürmedi. Onun sırları vardı, hayal bile edemeyeceğim sırlar… Gözlerindeki karanlık, ürkütücü ve heyecan vericiydi. O, yakışıklı prens maskesi ardına gizlenmiş bir canavardı ve maskesini çıkardığında her şey değişmişti. Ondan nefret etmek istiyordum. Bazen ediyordum da... Ama bu onu sevmeme engel olmuyordu.



''O benim diğer yarımdı. 
Belki de masal yanlıştır.
Belki de Külkedisi sonsuza kadar mutlu yaşamamıştır. 
Belki de gece yarısı olduğunda oradan kaçmak istemiştir. 
Belki de prensi buna izin vermemiştir. 
Benim ki vermedi. 
Vitale.''

'Ignazio Vitale' bu ismi unutmayın. Kabuslarınızın bir adı olsaydı bu olurdu.

Karissa 18 yaşında üniversiteye giden, hayatta sadece babası onları terkettikten sonra ruhsal durumu gittikçe kötüleşen ve şizofreni atakları geçiren annesi olan bir genç kızdır. 

Sıradan hayatı 38 yaşında ki Ignazio ile tanışınca değişir. Tam olarak ne iş yaptığını söylemese de Naz (Ignazio)'ın gözlerinde ki karanlık bellidir. Ancak aşk kapıyı çalınca Karissa'nın yapabileceği hiç bir şey kalmamıştır. 

Vitale'nin ise aklında son 20 yıldır tek bir şey vardır. Intikam! Eğer intikam soğuk yenen bir yemekse, onunki dondurucuda bekliyordu. Karissa'yı gördüğünde içindeki intikam ateşini kontrol etmesi gerekiyordu. Sadece kısa bir süre için. Ta ki onu tanıyana ve 20 yıl sonra ilk kez insan gibi hissetmeye başlamasına kadar..


Ignazio Vitale iyi bir adam DEĞİLDİ. Onu ilk gördüğümde tehlikeyi sezmiştim. Karanlık ve öldürücü...  Büyüleyici ve ürkütücü...
İstediğim her şey ve ihtiyacım olan son şey...  SAPLANTI.

Beni ağına düşürmesi, yatağa atması ve hayatına dahil etmesi çok uzun sürmedi. Onun sırları vardı, hayal bile edemeyeceğim sırlar... Gözlerindeki karanlık ürkütücü ve heyecan vericiydi. O yakışıklı prens maskesi ardına gizlenmiş bir canavardı ve maskesini çıkardığında her şey değişmişti.

Ondan NEFRET etmek istiyordum. Bazen ediyordum da... Ama bu onu SEVMEME engel olmuyordu.

Okuduğum en iyi kitapların arasına kesinlikle girdi. Kurgusu alışıldık romanlardan farklıydı. Genelde kitapta ki karakter ne kadar sert olursa olsun sonunda aşık olur yumuşar. Birde Naz'ı görün. Aşk onu kesinlikle yumuşatmadı. Karakterin köklü değişiminin olmaması, garip ayrılık hikayeleri olmaması kitabı soluk soluğa ne olacak acaba diye hemen okumanızı sağlıyor. 

Hikaye inanılmaz etkileyici, belkide karakterlerin gerçekten kötü olduğu hikayeler çok fazla olmadığı içindir. Kesinlikle erotik romans değil. Bu şekilde sınıflandırmak hikayeye haksızlık olur. Naz karakterini çok sevdim. Dürüstlüğünden belkide karanlığından dolayı.. Hele hikayesini öğrenince, off bilmiyorum bu onu haklı çıkarır mı derseniz tabii ki hayır ama anlaşılabilir yapar. 

Bir de dediğini yapan insanlara saygı duyuyorum. Boş konuşmuyor, öz güveni haklı yere gelişmiş. İkinci kitapta devamını Naz anlatıyor. Bu onu biraz daha anlamamızı sağlayacaktır. 

Yazara da kocaman bir alkış. Zira kitap bittiğinde kafanızda hiç bir soru işareti kalmıyor. Kurgu da sonunu tahmin etmenize olanak yok.

''Onu seviyordum. Ondan nefret ediyordum. O, iyi olan her şeydi. O, kötü olan her şeydi. Hayatıma anlam katıyordu. Bir gün hayatımı elimden alacaktı.''

"Seni uyarıyorum. Ben iyi bir adam değilim Karissa ve aslada olmayacağım. Sakın beni düzeltebileceğini ya da bir gün değişebileceğimi düşünme. Öyle bir şey olmayacak. Şunu anlamak zorundasın. Eğer bu iş daha ileri giderse, eğer kalmamı istersen bir gün çekip gitmene izin vermeyeceğim."






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;