2016/05/10

Değerli Şeyler - Raine Miller Kitap Yorumum


Değerli Şeyler - Raine Miller
Puanım 5/4
Birbirini tamamlayan bir çift. Sahip oldukları sevginin ne kadar değerli olduğunu anlayan bir karı-koca. Huzura varmak için en karanlık korkularla yüzleşmeye hazır iki âşık.

"Sana havaya ihtiyaç duyar gibi ihtiyaç duyuyorum. Sen benim havamsın, Brynne."

New York Times Bestseller Blackstone serisinin dördüncü kitabında Ethan ve Brynne, zor elde ettikleri aşkları için savaşmak ve mutluluklarını korumak üzere geri dönüyor…

İtalyan sahilindeki rüya gibi balayılarından dönen Blackstone ailesi, değerli bebeklerinin doğumu ve yeni bir ev kurmak için hazırlıklara başlamıştı. Ancak geçmişten gelen bir hayalet ilişkilerinin temelini sarsacak, böylece her şey birbirine girecekti. Ethan ve Brynne birbirleri için her zamankinden daha fazla savaşmak zorundaydı.

"Mükemmel seriye hem tutkulu hem de duygusal olarak oldukça güçlü bir son…"
-Vilma's Book Blog-

"Yazım tarzının eşsiz, içindeki aşkın unutulmaz olduğu Blackstone serisin bu son kitabını çok sevdim…" -Booklovers for Life-


Bu seriyi benzer seriler arasında daha zayıf olarak değerlendirmiştim ancak son kitabını da tabii ki okudum. Aslında yazımı ya da kurgusunda sıkıntı yok ama okurken ben gerektiği gibi duygu almıyorum. Bu karakterleri ile de alakalı olabilir. Beğenmedim değil, beğendim ama çokta benimsemedim.

Son kitaba gelirsek, bunu diğerlerinden daha fazla beğendim. Hayatta ki en önemli kavramın sevgi olduğu ve mutluluklarla ilgili yazılmış. Ancak kendi içinde kopukluklar var. Mesela geçmişe bağlanmaya çalışılan kısımlar ve günlüklerin amacını çözemedim. Onun dışında yine güvenlik sorunları oldu ki bu çok dramatize bir halde uzatılmadığı için sevdim. 

En beğendiğim kısım, geçmişle yüzleşme ve yükünden kurtulmalarıydı, her ikisi adına da.. Bir de Ethan'ın babalığını görmek istedim. Bebeklerinin gelişini beklemeleri çok şekerdi. Sonunda mutluluk bulaşıcıymış gibi çevrelerinde ki insanlarında bir şekilde mutlu olmalarına bayıldım. 

Yazar kitabın sonunda son yazmak istemiyorum, şu anda rahat bıraksak ta, Ethan ile Brynne'ın hikayesine ileride geri dönebiliriz demiş. Bu da aşk kitabı serileri için farklılık olur. Zaten neden evlenince hemen hikaye biter anlamam, hayatta asıl hikaye ondan sonra başlamaz mı? Bence bu çocukluğumuzun masallarından gelme bir öğreti.. Yakışıklı prens, güzel prensesi öpünce masal biter ve sonsuza kadar mutlu yaşadıkları düşünülür.. 

Alıntılar
Gelecekle ilgili endişelenilecek tonla bokluk vardı. Bir insana âşık olmak her şeyi değiştiriyordu. Bunu öğreniyorsunuz, tabii olan olduktan sonra, çünkü kaybedeceğiniz biri yokken, hakkında endişelenmeniz gereken hiçbir şeyin olmadığını çabucak fark ediyorsunuz.

Açığa vurduğu şey beni şoke etti. Söylediği şey yüzünden değil ama uykusunda, hatta bilincinin bulanık olduğu rüyalarında bile kadınımın hemen orada olup beni sevdiği gerçeğiydi. Bana karşı olan ilgisini ve endişesini her zaman gösteriyordu.

Kaderin benim için ne planladığının bir önemi yoktu, onun gitmesine asla izin veremezdim.

"Brynne, bebeğim... Korkmanı ya da üzülmeni istemiyorum, tamam mı? Seni seviyorum ve şu anda mutluyum. Çok, çok mutluyum... çünkü seninle birlikteydim... ve seni sevdim. Burada olmaya devam edeceğim, sadece seni ve
küçük Laurel-Thomas'ımızı başka bir yerden seviyor olacağım."

Beni tanımlayan şeyler fiziksellikten çok daha fazlasıydı ve geçtiğimiz yıl içinde kendimle ilgili şeyleri keşfederek olgunlaşmıştım. Ve sevmeyi öğrendim. Fakat en önemlisi, kendime sevilme izni verdim.

Karanlık saatlerde, Brynne hep benim ışığım oldu. Sevgilim içimdeki hırpalanmış ruhu gördü ve beni özgür bıraktı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;