2016/05/23

Gölgedeki Işığım Kitap Yorumum



Gölgedeki Işığım - Meredith Walters
Puanım 5/5
Aşk sizi gölgelere hapsetse de daima bir umut vardır...

Clay'i bir daha asla göremeyeceğini düşünen Maggie kalbinin dağılan parçalarını toplayıp hayatına kaldığı yerden devam etmeye çalışır. Çünkü Clay böyle istemiştir.

Tedavi gördüğü klinikte, Clay'in, Maggie'yi düşünmeden geçirdiği bir tek gün bile yoktur. Yavaş yavaş iyileşse de, kalbi hâlâ onu kurtarmaya çalışan kıza aittir.

Ani bir trajedi onları tekrar bir araya getirdiğinde Maggie ile Clay için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ama değişmeyen bir şey varsa o da birbirlerine duydukları o büyülü aşktır. Bir de karanlığı, o hep istedikleri mutlu sona dönüştürebileceklerine dair besledikleri umut...


İlk kitabını okumak için beklemiştim. Çok beğenince ikinci kitapta çıkalı çok olmadan okuduğum için bir kere daha mutlu oldum. Ben Clay'in hiç bir zaman kötü olduğunu düşünmemiştim. Kendi anlattığı bölümlerde de haklı olduğumu gördüm. Bir yandan da insanın kendi aklının kendisine ihanet etmesinin ne kadar dehşet verici olduğunu düşünmeden edemedim.

                           
Bana ne oluyor bilmiyorum ama sanki kendi çocuğummuş gibi Clay ile bu kitapta gurur duydum. Her sabah yeniden savaşmaya başlaması, pes etmek istediği zaman utanç duygusunu yenip bunu itiraf etmesi, yardımdan kaçmaması ve ne olursa olsun önce kendisi ve tabii ki sevgilisine hak ettiği geleceği sağlamak adına çırpınıp durmasını üzüntüyle okudum. 

Hikayeyenin kurgusu da benden tam puan aldı. Gençlerin doğruyu yapmak adına savaşmalarına bayıldım. Hataları ile yüzleşmeleri ve cesaretleri çok güzeldi. Mags'in ailesi, Ruby ve arkadaşlarının destekleri, en önemlisi de her zaman birbirlerini seçmelerini çok sevdim. Ve özellikle Clay'in anlattığı kısımlar favorim.. Olayları onun gözünden görmek ve onun algıladığı pencereden bakmak enteresandı.
                          
Hastanede olduğu süreç zordu. Ve en sevdiğim kısım ise, önce kendisi iyi olmazsa kimseye faydasının olmayacağını anlamasıydı. Bu arada Clay'in ailesinden nefret ettim. Bu sefer çok yoklar kurguda ama olsun içimde kalmasın. Her insanın doğuştan hak ettiği sevgiyi özellikle de hasta olan bir çocuktan esirgemek bencillik sınırının üstünde oluyor. Bir de anlayamadığım ilk kitapta bir ara sanki Clay'in kardeşinden bahsetti Mags diye hatırlıyorum ancak her iki kitapta da bununla ilgili bir bölüm olmadı. 

                            
Alıntılar 

''Affet. Küçücük bir kelime. Sadece beş harf. ama dünyanın bütün yükünü taşıyor.''

''Böylesine muhteşem bir anının beni paniğe kapılmış bir ucubeye çevirmiş olmasından nefret ediyordum. Keşke paramparça olmadan Maggie'yi düşünebilseydim.''

''Gölgeler karanlıktan ibaret değildir. Işık olmadan gölge olmaz. Yeter ki ışığı ara.''

''En son ne zaman bir doğum günü pastam olduğunu hatırlamıyordum bile. Bugünse iki tane birden gelmişti.''

''Bu resimleri tekrar görmenin bana ne kadar iyi geldiğini kelimelerle ifade edemezdim. Kendini, beni kendimden korumaya adamış kızdan da bu beklenirdi gerçi.''

''Hayatıma sensiz devam etmemi söyleyebilirsin. Ama etmeyeceğim. Asla. Birlikte ne kadar güzel olduğunu unutma, yeter.''

''Kafandaki şüpheler ne olursa olsun, sevdiğin insanla hayatını yaşamana engel olmalarına izin verme.''

''Akıllarımız bizi en mutlu edecek şeyleri mahvedebiliyorlar. Bazen en iyisi olduğunu düşündüğümüz şeyi bir kenara bırakıp, en iyisi olduğunu hissettiğimiz şeyleri seçmemiz gerekir.''

''Clayton Reed'leyken hayat asla çiçekler ve böceklerden ibaret olamayacaktı. Bolca gölgeyle ve kesik kesik ışıklarla dolu olacaktı. Bense, ışığı gördüğüm zaman şükretmeyi öğrenmeye başlıyordum.''

''Kendimi bildim bileli, kurtarılamayacağıma inanmıştım. Ben bile kendimi sevmiyorken, başkalarından beni sevmelerini bekleyemeyeceğimi düşünürdüm.''

''Ve kızdan onun sonsuzluğunu paylaşmasını istedi..''













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;