2016/05/25

Hızlı Kız Kitap Yorumum


Hızlı Kız - Suzy Favor Hamilton
Puanım 5/5
O doğuştan hızlıydı...

Suzy Favor Hamilton, çocukluk ve gençlik dönemi boyunca hiçbir yarışı kaybetmedi. Kusursuz bir vücuda, baştan çıkarıcı bir güzelliğe ve inanılmaz bir azme sahipti. Onun için hayatın tek anlamı kazanmaktı. Dünya şampiyonaları ve olimpiyatlara kadar uzanan kariyeri boyunca otoriteler ve sporseverler tarafından her zaman takdir edilen müthiş bir koşucu oldu.

Kolejde tanıştığı ve kısa zaman içinde birbirlerine âşık olarak evlendikleri Mark'la mutlu bir evlilikleri, dünya tatlısı bir kızları, tatmin edici bir kazancı olan kendilerine ait bir işleri, harika bir evleri, anlayışlı bir aileleri ve konforlu, mutlu bir yaşamları vardı. Ancak bunların hiçbiri artık Suzy'yi tatmin etmez olmuştu ve aradığı şeyi bir Las Vegas gezisi sırasında buldu. Bu günahlar şehrinde aslında olmak istediği kişinin ne olduğunu keşfetmişti: O seks için yaratılmıştı ve bu dürtüsünü tatmin etmenin en kolay yolu da eskortluk yapmaktı. Bu keşfinin ardından çifte bir hayat yaşamaya başladı: Wisconsin'de mazbut ev kadını Suzy, Las Vegas'ta ateşli fahişe Kelly...

"Hızlı Kız", içindeki iblisle tek başına mücadele eden ve huzuru bulmak için tüm hayatını feda eden bir kadının şok edici ve ilham verici gerçek hikâyesidir...


Dünyaca ünlü, olimpiyat koşucusu, ABD'li atlet Suzy Hamilton'ın kendi kaleminden kendi hayat hikayesini anlattığı bu kitabı sevdim. Genetik bir bozukluk sonucu hayatının büyük bölümünü  Bipolar Bozukluk ve Çift Kutuplu Bozukluk hastalıklarının pençesinde geçiren ancak bunu çok geç farkına varan bir kadının hayat hikayesi..

Abiside aynı hastalıktan muzdarip ve gençlik yıllarında tanısı konmasına rağmen, o yıllarda ki akıl hastalığına bakışın kötü olması ''delilik'' ve yetersiz yardım sonucu intihar etmiş. Kendisi ise, çok başarılı bir koşucu olmasına rağmen hayatını sürekli baskı altında geçirmiş, psikolojik olarak bu baskıları kaldıramamış. Zaman zaman depresyon, zaman zaman ise manik hali denilen uçlarda yaşama arasında gidip gelmiş. Bazen intiharı düşünmüş. Ancak hiç bir zaman tatmin olmamış.

Başarılı bir spor yaşamından, Vegas'ta eskortluğa uzanan hayatı, bir gazetecinin onu deşifre etmesi ile kabusa dönünce, gereken yardımı almaya başlamış ve inanılmaz eşinin sürekli desteği sayesinde kendini toparlayınca da bu kitabı yazmış. Akıl hastalığı yaşayan insanların ruh halini yansıtabilmek ve tedaviye kavuşmalarını sağlayabilmek için bu kitabı yazmış.

Öncelikle Suzy inanılmaz cesur bir kadın.. Tüm yaptıklarını kabullenmesi ve göz önüne serebilmesi beni şoka uğrattı. Ve şanslı sanırım, Mike gibi bir kocası olduğu için.. Kendi deyimi ile en büyük tedavisi kocası.. Ben çok biyografi okumam ama bu zaten roman tadındaydı. Hayata farklı bir açıdan bakmamı sağladı. Tavsiyemdir.

Alıntılar
Akıl hastalığı genetik bir şanssızlıktı, talihsiz bir denklemdi. Ama tedavisi vardı tedavisi var. Onlara yardımcı olabilecek pek çok şey varken öyle çok insan tedavi edilmeden hayatını sürdürüyor ki. Hasta olduğunuz için saklanmak veya utanmak zorunda değilsiniz. İsterseniz tedavi edilebilirsiniz - Tanrıya şükür.

Banyoya gittim, bir jilet aldım ve bileklerimi kestim. Niyetim kendimi öldürmek değildi, Mark’ın onu ne kadar sevdiğimi, ne kadar üzgün olduğumu, onsuz yaşamak istemediğimi bilmesini istiyordum.

Araştırmalar, tedavi edilmeyen bipolar bozukluktan mustarip insanların yüzde 15 ila 17’sinin sonunda intihar ettiğini gösteriyor.

Beyin kimyalarının güdüsünde olduklarını fark etmeden alkole, uyuşturucuya, sekse, alışverişe, hızla işleyen zihinlerinin işkencesini susturan her şeye sarılan insanlar var.

Aklıma bir görüntü geldi: Arabanın kapısını açıp kendimi asfalta attığımı, arkadan gelen arabanın üzerimden geçtiğini hayal ettim. Araba üzerimden geçerken kollarım ve bacaklarımı sallayarak çırpınıyordum. Her şey bir anda bitiveriyordu.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Online Okuyucular;